Kariyer Planlama Notlarım
Dikkat! Bu blog yazısı 10 maddede aradığınız kariyeri bulma rehberi değildir. Okuma süresi yaklaşık 10 dk dır.
Geçen haftalarda 4 haftalık bir süreç geçirdim Career Design dersinde. Yaşadığım süreç benim için dönüştürücüydü o nedenle paylaşmak istedim. Müfredat şu şekildeydi:
1. hafta:
1-“3 or more types of work you would like to do after graduating from university” Write 200-400 words.
2-“Describe 4 or more aspects ("selection criteria") about your future career that are important to you. For example, location, salary, teamwork, opportunities to develop skills etc.” Write 200-400 words with handwriting.
2.hafta
1-"Make a consequence table" Write 200-400 words. (Örneği aşağıya koydum; istediğin işleri sırala sonra 1-3 arası belirlediğin kriterler üzerinden puan ver)
2-Explain (1) why you chose the jobs you chose for your consequence table, (2) why you chose the selection criteria you chose and (3) why you gave each job the score that you gave. Write 200-400 words with handwriting.
3.hafta
1- Create your CV -make a research first on how to prepare a good cv. (bununla ilgili harvard'ın açık kaynakları var bakabilirsiniz. Write 200-400 words.
2- What are the most important points to consider when writing a CV? Write 200-400 words with handwriting.
4.hafta
1-Summarize the main lessons learned in the previous 3 classwork submissions. (her haftanın 1. ödevi)
2-Summarize the main lessons learned in the previous 3 homework submissions. (her haftanın 2. ödevi)
Dersten en büyük kazanımım şu oldu: Kariyer hedefi olarak kendime koyduğum şeyleri gözden geçirdim. Kendime koyduğum hedefler hakkında şüphelerim, sorularım, korkularım hakkında da içgörü sahibi olmuş oldum. Bu ödevler size kendiniz hakkında veriler toplattırıyor. Bu bulgulardan analiz yapmak, yani veriyi işlemek ise size kalmış. Lütfen bu verileri toplayıp sonra da bu verileri işleyin kendinize zaman ayırıp.
En önemlisi de edisyona gitmeyin. Yani -mış gibi yapmayın. Öyleymiş ya da öyle değilmiş gibi yapmayın. Mesela benim kendime koyduğum hedeflerden birini incelediğimde gördüğüm en büyük sorun "sorumluk alma yetisi" idi. Yani ben kalktığımda yatağımı dahi toplamıyordum bazen, nasıl bu x işinin altından kalkabilirdim? Evlere sığmayan egomuzu küçültüp sonra da sorunlarımızı dile getirmenin sorunları çözmenin yarsı olduğuna inanıyorum. Ben bu ödevleri yaptıktan sonra bir ton sorum birikti hepsini "sadeleştirip" hocaya sundum. Sorular şunlardı: (Not düşeyim, biraz önce bazı yerler daha açık olsun diye ekleme çıkarma yaptım. Bir de dersin hocası yabancıydı bu nedenle tüm iletişim yabancı dilde gerçekleşti)
Questions about passion/purpose and meaning:1) I see myself getting bored so easily. I have trouble even completing my chores or any professional related tasks to develop my abilities. How to have passion/purpose and meaning trio and almost constant will to complete tasks?2) I do not know if I am willing to make the sacrifices I need to make to reach a point in my career. Am I fooling myself?3) I tend to choose fields in which humanitarian actions are involved. Even though I love helping people in need, I experience problems with engaging with lots of people. Plus, I always see that technology can help more people much faster. Thus, I want to move to a field that deals with tech, then I start to feel like I am being selfish. If I am not working directly with human wellness, -let’s say that I am producing shoes- I feel like I am being selfish because I am doing what gives me dopamine first and my work does not have a direct influence on “making the world a better place”.Questions about ability and obsessions:1) If creating a technology to serve humankind is my purpose and passion, would it mean I should develop myself in this sector without questioning my ability to succeed one day?
2) Why I am always so obsessed with greatest achievement mostly? Even though I am crazy about tech world, who knows maybe I am in love with the prestige rahter than the technology.
Questions about the environment:1) I want to work with only women colleagues. Would it be possible to create such an environment in engineering or any big companies? When will I know that I am fooling myself?Questions about family:1) Can I have a family with such time-consuming career goals? Because I believe that at some point in my life, I want to have kids. According to some statistics, data shows that 54% of women with at least a master's degree give birth to first children after thier 30s. I too expect that desparete need for having children will strike right in the middle of my career. Who will raise those kids if I am absent from their life? Am I feeling trapped in this question due to my culturespecific perspective? Is there a way out of this problem? Is this a made up problem?
Bu sorular üzerinden hocam ile istişare ettiğim en önemli konular şunlar oldu:
1. Yapabilir miyim sorusu beni yiyip bitiriyordu, benmerkezcilikten, deneme ve yenilgi korkusundan olabilir. Kendim sürekli daha az zeki daha az bilmem ne diye adlandırıp korkup duruyorum uzun zamandır. Hoca "ability" temalı bu sorumu şöyle cevaplandırdı: (Benim yorumum ve onun söylediklerinden aklımda kalanlar olarak söze döküyorum, yüzde yüz alıntı değildir)
"Elbette yapabilirsin, sadece zamanla yapabilmeye başlayacaksın. Zamanla daha iyi olacaksın. "Şuan" yapamıyorsun. Zamanla bilgin de artacak yetkinliğin de."
2. Kariyer yapmak ve yuva kurmak noktasında roller ve alışkanlıklar bakımından iki cinsiyetin süreci farklı diye düşünüyorum. En azından benim kültürümde (kendi Türk kültürümün içinde benim yetiştiğim bir aile içi kültür de var) bu ayrım çok net gerçekleşir. Erkek, protagonist karakter gibi hayattaki başarısı aştığı dağlar bakımından ve tekamül süreci üzerinden değerlendirilir. Buna göre etrafındakiler tarafından göre puanı verilecektir. Kadın ise doğduğu an olmuştur. Kadın olmakla arasındaki tek engel evlilik çağına gelme yaşıdır (Teyzelerin" belirlediği bu yaş zannediyorum değişen toplum yapısı da hesaba katıldığında 25 filan oldu). Öte yandan kadın genellikle evliliğe adım atmasıyla birlikte yuvanın en temel taşı olur. Bu nedenle çalışma hayatı/kariyer süreci; hamile olma, doğum, lohusalık, çocuğu büyütme gibi süreçlerle birlikte alanı ve uğraşılarından uzaklaşmaya başlar. Yani artık onun birinci derecede deneyimlediği hayat kariyer hayatından çok farklıdır. Tamamen kariyer dışı bir süreci deneyimlemeye başlar. Bunun sonucunda da ömrünü adayarak kendini geliştirdiği yetkinliklerine verdiği ful konsantrasyon belki 5-10 sene askıya alınır, mesleğe göre de değişmekle birlikte tabi. 20-30lu yaşlar gibi kariyer hayatı için oldukça önemli ve sonraki senelerinizde nerede olacağınızı takriben de olsa belirleyen bu yaşları evlatları dünyaya getirip yetiştirmekle geçiren kadın kariyer yolundan her geçen yıl biraz daha uzaklaştırır. Bu süreçten ötürü aile-çocuk odaklı hayatıyla çok mutlu olan kadınlar da var, aşağılık kompleksi ile çocuklarına "yaşayamadıklarının pişmanlıkları üzerinde kök salan travmalarını" aktaranlar da. (Yirmilerinde biri olmama rağmen 10 kere dünyaya gelmişcesine analizler savurdum az önce galiba. O nedenle yazdıklarımı gözlemlerim olarak okuyun, dır-dir eklerimi çok da kale almayın. Ben böyle okudum sadece olan bitenleri.) Ayrıca, pek tabi bu saydıklarımın dışında, benim her şeyi genellemeyi seven kalın kafamın almadığı, daha çok örnek bulunsa da hayatta, kendimi bu iki uç arasında bir yerde bulacağımı öngörüyorum birkaç sene içinde; ki ben kariyer açısından acayip çok yatırımı bulunan biri değilim. Fakat ona rağmen gelecek planlaması ile kafayı bozmuşum şimdiden 👀
Hoca "annelik ve kariyer" temalı sorumu böyle cevaplandırdı: (Benim yorumum ve onun söylediklerinden aklımda kalanlar olarak söze döküyorum, yüzde yüz alıntı değildir)
Genelde gördüğü üç farklı tipte yol izliyormuş aile-çocuk'lu yolu tercih eden kadınlar. 1) Çalışma hayatlarını noktalayıp ev kadınlığına geçen 2) Hızlıca kariyer basamaklarının ilk etabını üstün hız ve başarılarla tırmandıktan sonra çocuk doğurup işlerini bir süre kadar sonlandıran ama kısa bir süre sonra kariyerine kaldığı yerden devam eden (aile-çocuk ile iş arasında kalan kadınların çok hızlı ve yorucu bir hayat sürdüğünü söyledi. Çok mutlu olduklarını gördüğümü söyleyemem dedi. (Bu arada hoca çok uzun süredir uluslararası bir şekilde kurumsal hayatta bir Amerikalı, 50 yaş civarında, erkek.) 3) Çocuklarını büyüttükten sonra aile-çocuk'lu hayatına uyabilecek bir uğraşa (iş kelimesi yerine bu kelimeyi bilinçli tercih ediyorum) başlayan/devam eden (bu üçüncüsünden emin olamadım öbür hafta bir güncelerim hocaya sorup belki)
Şimdii... gelelim diğer sorularımıza. Bu kadınlar eğitimde fırsat eşitliğine ulaştılar da sorun çözüldü mü? Yanlış anlamayın geleneksel aile rollerine savaş açmadım. Eğitimde fırsat eşitliğine ise hiç savaş açmadım. Sadece anlamaya çalışıyorum. Anlayayım ki seçtiğim yolu bir zaman sonra pişmanlıkla yad etmeyeyim. Anlayayım ki şimdiden gerçekten istediğim hayata yatırım yapayım. Kendimin de çoluğumun çocuğumun hakkına girmeyeyim. Buna ilaveten, benim kişisel bir sorum daha var. Ben kadın kadına çalışma ortamı istiyorum. Peki havacılık sanayinde çalışmak istesem de çalışabilir miyim? Karakterimde bulunan ne kadar özgüvensizlik, korkaklık ve kaygı bozukluğu parçaları varsa hepsini toplayıp soruya cevap versem, "Elbette hayır, çalışsam mutlu olamam." derim. Karakterimdeki tüm özgüven, tevekkül, kararlılık, inançlılık parçalarını toplasam bu sefer soruya nasıl cevap veririm? "Elbette olur, ama eve doğru düzgün vakit ayıramayan biri/bir anne olarak nasıl ailemde huzur yakalayabilirim ki?" derim. Yani "eğitimde fırsat eşitliği + elon musk usulü obsesif bir şekilde ilgi alanı ve amaçları uğruna çalışmak" sorunları çözmüyormuş değil mi? (Bundan kastım, fırsat eşitliğinin yanında başka neler olmalı, tekrar bir değerlendirmeye alalım.) Erkekler için bu sorular ve yanıtların aynı olmadığını düşünüyorum. Her ne kadar onları da iş başarısı hayali yanında vakti gelince bir yuva kurma isteği sarsa da, koşullarımız farklı. Bu nedenle değerli eğitimciler ve çok değerli anne babalar; aynı kulvardaymışız gibi bizi yetiştirmekten vazgeçin lütfen. Kendinize bakın. Konu komşunuza bakın. Hayatın gerçeklerine bakın. Oğlanların ve kızların o andaki ve gelecekte olacak ihtiyaçlarını detaylı şekilde çalışın. Hayatta bir tecrübesi olmayan bu küçük insancıklara, geleceğin iş gücü olmak yanında kuracakları ailelerde huzur bulabilmeleri için başka vizyonlar da açın. Özellikle de evinde çocuklarıyla vakit geçirmek de isteyen işine de gitmek isteyen kadınların bu kültürel ortamda yaşayacakları sürecin göz ardı edilmesi mutlu anneler değil travmatik annelerin tohumlarını atıyor. Kültürel ortamla savaşmaya gerek olduğunu düşünmüyorum ayrıca. Problemlere getirilen pratik çözümler karşısında kimsenin istemem yan cebime koy demez. Bireysel bakış açılarımızla kapitalist zihinlerimizle mücadele edelim. Pratik ve alternatif çözümler getirelim.
Son olarak eklemek istiyorum ki, Bende bu kadar soru, kaygı ve korku gören hocam, tüm bu söylediğim şeylerin olumsuzluğuna rağmen bana şunları dedi: (Yüzde yüz alıntı değildir)
"Pek çok kıymetli/kayda değer endişe ve ikilemin altını çizmişsin, dile getirmişsin. Bunlardan bazıları kültürel ve bazıları da dini kaynaklı sorular. Düşüncelerin karşısında sana hayranlık duyuyorum. Düşüncelerinin derinliği ve pek çok parametreyi barındırması, onları okumak (ödevlerden bahsediyor) açısından büyük bir zevkti. İlerlemelerin (4. haftanın son ödevinden sonra) karşında büyük bir heyecan içindeyim."
Bunu niye ekledim? Ne kadar hayran duyulası biriyim uğraştığım sorunlara bakın, diye değil elbette. Benim sorunlarım karşında bana şefkatli bir yaklaşım sergiledi bu hoca. Böyle eğitimciler candır. Kendisi özel sektörde çalışıyor ve danışmanlık veriyor aynı zamanda, yarı zamanlı filan diye geçiyorlar bu tip hocalar galiba. Ne güzel ki Career Design diye bir kalite bombası bir ders açmış. Allah razı olsun. Bu arada madde madde sıraladığım bu soru(n)lar oldukça duygusal mevzular aslında benim için. Derslerde hafif buğulu ses tonumdan da anlamıştır diye düşünüyorum. Gençlik olarak adlandıracağım tüm süre zarfında kafamda dolaşan tilkiler bunlar. Hoca yine de oldukça cesaretlendirici ve objektif yaklaştı. Yarım saatliğine benim gözlüklerimden hayata baktı ve sağduyu ile sorularımı yanıtladı. İlk defa bu kendime deve ettiğim sorunları bir sorun olarak görmedim de yaşamam gereken maceralar olarak gördüm. 4 hafta nelere kadir.
Şuan hayatımda ilk defa gerçekten çözmek için bir ömür adamak istediğim maceralarla karşı karşıya olduğumu hissediyorum. Bir süredir de sorunlarını yemek yiyerek yansıtan biri olarak yemekle aram eskisine göre çok daha düzgün. (Bu kadar kendimi açmama gerek var mıydı bilmiyorum ama bu yemek noktası çok kişi için problemlerin aynası. O nedenle okuyanlar kendilerini yalnız hissetmesin diye oldukça kişisel örnekler verdim. Yazması zordu ama insan kendini açmadan karşı taraftan açıklık bekleyince çok işe yaramıyor işte. Aslına yazarken bu kadar pragmatist bakmadım olaya. Velhasıl, inşallah birilerinin duymaya ihtiyacı olan cümlelerdir bunlar.) İkna oldum hocamın benle konuşmaya başladığında söylediği ilk cümleye: "Hayatta hep bir şeyler kötü gidecek, sonra iyi gidecek, sonra tam her şey yoluna girince tekrar kötü gidecek ve sonra da tekrar düzelecek." ve son cümleye, "don't worry, the future is bright".
Bunlar hep siz olumlu olumsuz yapın diye yazıldı.
,sevgiler

Comments
Post a Comment